info@psikologegekayhan.com +90 530 186 59 19

Oyun çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimine yardımcı olur. Çocuklar oyun ile dünyayı tanır, hayatı deneyimlemeye başlar. Bu anlamda oyun, çocukların duygu ve düşüncelerini ifade edebildiği en uygun dildir.

Çocukların kendilerini yetişkinler gibi ifade etmeleri kolay değildir. Yetişkinler kadar duygularını anlayabilme ve konuşabilme becerileri gelişmemiştir. Bu nedenle, oyunun, çocuklara deneyimlerini ve duygularını ifade etmek fırsatı sunduğundan iyileştirici bir özelliği vardır. Çocuklar, oyunlarında davranışlarını etkileyen kızgınlık, üzüntü, korku ya da hayal kırıklığı gibi duyguları terapistin sağladığı güvenli bir ortamda yeniden canlandırabilirler. Oyun terapisi sayesinde travmatik deneyimler geçiren çocukların duygularına ulaşmak mümkün hale gelir. Terapi ile başa çıkamadıkları duygularla nasıl mücadele edeceklerini öğrenirler.

Çocuk ve terapistin güven ilişkisine dayalı bu süreç için oyun terapisinde oda ve oyuncak özel olarak seçilmiştir. Her biri birbirinden farklı anlamlar taşıyan oyuncaklar, çocuğun kurduğu oyunlar, çocuğun günlük hayatta ifade etmekte zorlandığı duyguları özgürce ifade etmesine yardımcı olur.

Oyun terapisi 2-11 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilir. Alt sınırın 2 yaş olmasının sebebi, çocukların sembolik oyun oynamaya aşağı yukarı bu yaşta başlamalarıdır. Üst sınır olan 11 yaş, yaşı daha büyük olup kendini oyunlarla ifade etmeyi tercih eden bir çocuk olduğunda esnetilebilir.

Terapi süresini etkileyen unsurlar; çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönem ile yaşadığı travmatik deneyimin ne zaman gerçekleştiği ve derinliğidir. Haftada 1 yada 2 seans gerçekleşen oyun terapisi seansları birkaç oturumda sonlanabileceği gibi birkaç ayda sürebilir.

Evdeki oyun ile oyun terapisinin farkı, çocuğun oluşturduğu sembolik anlatımı okuyabilen bir terapistin odada oluşudur. Evdeki oyundan farklı olarak oyun terapisti, çocuğun oyunda travmatik deneyimlerini aktardığı anlarda iyileştirici tepkiler verebilir ve aileyi yönlendirebilir.

Oyun terapisinin yardımcı olduğu durumlar:
  • Doğrum travması
  • Bağlanma sorunları
  • Uyku/yemek/tuvalet problemleri
  • Kaygı bozukluğu
  • Ayrılma korkusu
  • Okul sorunları
  • Basit fobiler
  • Özgüven sorunları
  • Saldırgan davranış
  • Travma sonrasında yaşanan kaygı bozuklukları ( ölüm, boşanma, şiddet )
  • Dürtüsellik
  • Fiziksel nedeni olmayan baş ağrıları, mide bulantıları gibi rahatsızlıklar
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu